Ülkemizde yaşanan şiddet olayları bir kez daha gündeme gelirken, bir olay herkesi dehşete düşürdü. Geçtiğimiz günlerde yaşanan bir olay, özellikle sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Eski bir çiftin arasındaki sorunların abartılmasıyla, bir kişinin hayatı karartıldı. Eski sevgilisi tarafından işkenceye uğrayan kadın, bu korkunç durumun ardından hastaneye kaldırıldı. Olayın detayları, şiddet gören kişinin abisi tarafından açıklanan bir ifadeyle daha da dehşet verici hale geldi. Merakla takip edilen bu olay, toplumda sessizlikle mücadele eden kadınların sesine de dikkat çekti.
Olay, bir apartmanda geçtiğimiz hafta gerçekleşti. Edinilen bilgilere göre, eski sevgili olan E.E. ve N.T. arasında bir süredir devam eden bir tartışma vardı. İlişkileri sona ermesine rağmen, aralarındaki sürtüşme devam ediyordu. E.E.'nin abisi S.E., kardeşinin eski sevgilisiyle bir yüzleşme yapmak için apartman dairesine geldi. Bu yüzleşme, kısa sürede korkunç bir şiddet olayına dönüştü. İddialara göre, S.E., eski sevgili N.T.'ye “Çiğ çiğ yiyeceğim” diyerek, onun kulağını kesmeye başladı. Olayın diğer tanıkları, abinin bu sözlerinin gerçekte ne anlama geldiğini izlerken büyük bir şok yaşadı. N.T. kurtulmaya çalışsada, kötü niyetli saldırganın elinde çok çaresiz kaldı. S.E., sadece kulağıyla kalmayıp, N.T.'nin burnunu da koparttı. Her şeyin neden böyle geliştiği sorusu kafalarda büyük bir soru işareti bıraktı. N.T., yaşadığı korkunç durumu şok içinde hastaneye gitmek zorunda kaldı.
Bu olayın ardından sosyal medyada büyük bir infial yaşandı. Kadın cinayetleri ve şiddeti konularında, toplumda farkındalık yaratacak paylaşımlar yapıldı. İnsanlar, böyle bir şiddetin asla kabul edilemeyeceği ve cezasız kalmaması gerektiğini ifade etti. Kadınların yaşadığı bu tür şiddet olaylarının, bir gün karşısında durulması gereken bir sorun olduğu yönünde birçok paylaşım yapıldı. Ülkemizde kadınların maruz kaldığı şiddet olayları, her geçen gün artıyor ve bu durum ciddi bir toplumsal sorun haline geliyor. N.T. gibi birçok kadının benzer durumlarla karşı karşıya kalması, toplumun bu meseleye nasıl bir çözüm bulması gerektiği ile ilgili tartışmaları da tekrar gündeme taşıdı.
Olayın sonrasında S.E. tutuklandı ve hukuki süreç başladı. Mahkemede, N.T.’nin sağlık durumu ve şiddet mağduru olmasının dikkate alınması gerektiği, toplumda göz ardı edilmemesi gereken önemli bir mesele olduğu vurgulandı. Kadınların yaşadığı bu tür mağduriyetler, sadece fiziksel şiddetle sınırlı kalmamalı, ruhsal etkileri ve sonucu da göz önünde bulundurulmalıdır. Ülkedeki kadın döngüsünü değiştirmek için atılması gereken adımların zaman alması gerekse de, seslerini duyurmak için harekete geçen bireyler, toplumda bu olumsuz durumu değiştirme yolunda önemli bir rol üstlenmektedir.
Sonuç olarak, kadına yönelik şiddet olaylarının bu kadar sıradanlaşması kabul edilemez. Toplumun bu durumu sonlandırmak için harekete geçmesi, kadınların seslerine itibar etmesi ve bu tür fiillerin önüne geçilmesi gerekmektedir. Kadınların yaşam hakları, herkesin duyup ses vermesi gereken bir mesele olmalıdır. Yazının sonunda, bu tür zor ve travmatik olayların açtığı yaraları iyileştirmek sadece yasaların değil, aynı zamanda toplumun ortak vicdanının bir görevidir. gelecekte bu tür olayların yaşanmaması için, empati ve dayanışma ile kadınların yanında olduğumuzu bir kez daha hatırlatmalıyız.