Malatya, 4 Ekim 2023 tarihinde sabah saatlerinde 3,9 büyüklüğündeki bir depremle sarsıldı. Depremin merkezi, Malatya ilinin önemli yerleşim birimlerinden biri olan Doğanşehir ilçesi olarak belirlendi. İlk belirlemelere göre, can ve mal kaybı yaşanmadığı bilgisi gelirken, depremin meydana geliş saati ve büyüklüğü, sarsıntıyı yaşayan vatandaşlar arasında büyük bir paniğe yol açtı. Büyüklüğü 3,9 olan depremin derinliği ise yalnızca 8 kilometreydi. Bu da sarsıntının yüzeyde daha fazla hissedilmesine neden oldu.
Deprem sonrasındaki ilk açıklamalar, Malatya Valiliği’nden geldi. Valilik, depremle ilgili anında kriz masası oluşturulduğunu bildirerek, bölgedeki tüm birimlerin tetikte olduğunu duyurdu. Ayrıca, Malatya Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan bir açıklamada ise, herhangi bir hasar raporu alınmadığı ve tüm ekiplerin olay yerinde çalışmalara başladığı belirtildi. Uzmanlar, 3,9 büyüklüğündeki depremin, daha büyük bir depremin habercisi olmadığını ancak Malatya gibi fay hatlarının üzerinde bulunan bir bölgedeki halkın bilinçli olması gerektiğini vurguladılar.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), depremin ardından yaptığı açıklamada, depremin ardından artçı sarsıntıların olabileceği konusunda uyardı. AFAD yetkilileri, "Bu büyüklükteki depremler genellikle artçı sarsıntılarla takip edilir. Halkımızın panik yapmaması ve ihtiyaç anında doğru bilgilere ulaşmak için resmi kanalları takip etmeleri önemlidir," şeklinde bir açıklama yaptı. Ayrıca, bölgedeki olumsuz hava koşullarının da afet sonrası yardım çalışmalarını zorlaştırabileceğine dikkat çekildi.
Deprem sonrası Malatya halkı panic içinde evlerini terk etti. Birçok vatandaş, sarsıntının şiddetini hissederek dışarıya çıktı. Sosyal medyada paylaşılan videolar ve mesajlarla yurttaşlar, yaşadıkları korku dolu anları aktardılar. Çoğu kişi, depremin kendilerine oldukça yakın olduğunu söyleyerek, bu tür olayların bir daha yaşanmaması için hazırlıklı olmaları gerektiğini ifade etti. Risk analizi yapan uzmanlar, vatandaşların acil durum planları hazırlamaları ve sığınağa dönüştürebilecekleri alanlar belirlemeleri gerektiğini hatırlattı.
Malatya, Türkiye’nin doğu bölgesinde yer alan ve tarih boyunca birçok deprem riski yaşamış bir il konumundadır. 1990 yılında yaşanan 6,0 büyüklüğündeki deprem, şehrin tarihindeki önemli afetlerden biri olarak günümüzde hala hatırlanmaktadır. Uzmanlar, Malatya gibi deprem kuşağında yer alan şehirlerde, bireylerin ve ailelerin olası bir sarsıntıya karşı önlem almasının hayati önem taşıdığına dikkat çekmektedir. Ayrıca, okullarda deprem güvenliği eğitimi verilmesi gerektiğine de vurgu yapıldı.
Özellikle çocuklara yönelik düzenlenen bu tür eğitimler, önümüzdeki süreçte daha fazla aktif hale getirilmelidir. Deprem anında ne yapılması gerektiği, hemen hemen herkesin bilmesi gereken bir konu olup, bu tür eğitimin yaygınlaştırılması büyük önem taşımaktadır. Hükümetin de bu tür eğitim programlarını desteklemesi ve halkı bilinçlendirme çalışmaları yapması gerekmektedir.
Son olarak, Malatya’nın geçmişte birçok doğal afete maruz kalması, halkın afetlere karşı daha hazırlıklı olmasını sağlamaktadır. Deprem sonrası muhalefet partileri, iktidara çağrıda bulunarak, deprem güvenliği imar yasalarına gerekli düzenlemelerin bir an önce yapılmasını talep etti. Malatya halkı, doğa olaylarına karşı daha dikkatli olmalı ve olası sarsıntılara karşı tedbirlerini artırmalıdır.
Her ne kadar bu sefer büyük bir hasar yaşanmasa da, depremin her an tekrar edebileceği gerçeği, bölgede yaşayan herkesin aklında bir soru işareti bırakmakta. Bu nedenle, vatandaşların resmi konularda bilgi alabileceği takip kanalları açık tutulmalı ve güncel bilgiler paylaşılmalıdır. Deprem, unutulmaz ve sıklıkla anımsanacak bir gerçektir, bu nedenle hazırlık her zaman bir öncelik olmalıdır.